Tabutta bir adam
Tabutunun başında
Bir başta
Bir sonda
Aradım
Yoktular
Baktım
Kaçtılar
Sen yoklama aldın
Aldırmadılar
Alışverişteydiler
Gelemediler
ve sen gittin
Kar taneleri yoldaşın
Duydum duydum
Tabutta bir adam
Ağlıyordu
Mehmet’ti
Hemi de tamgüney!.
Bir Can Gibi
Atılıverdi boynuma
Bir canan
Bir can gibi
Sıkıyor sıkıyordu
Otuz yıl diyordu
Günleri anıyordu
Arıyordu...
Yoktuk,yoktular
O ağlıyor
Tabut koşuyordu
Yapışık kaldık
Öylesine yürüyorduk
Mazinin sarhoşluğunda
Yürüdük yürüdük
Bu dünya yeni dünya
Gazete sayfaları beni yazmıyor artık
Çöp kontenyerlerinde kendimi arar oldum
Baş sayfalarda iri puntolar
Bugün bit pazarına gitmeliyim
Yerlerde sürünen eski gazetelerde
Kendi kahramanlığımı görmeliyim
Beni neden terketti bu sayfalar
Ben ki kaleler fethedenim
Nerede cephe arkadaşlarım
Bir başıma buralarda sefer sürmekteyim
Aynalar bile bakmaz oldu
Sigaramı yakmayan çakmağım
birşeyler oldu bilirim
bu dünya yeni dünya…
Nejdet KÜLÜNK
Bir sokak başındayım
Bir sokak başındayım
boynum bükük ve kimsesiz
ağlıyorum sesssiz sessiz
bu ayak sesleri kimin
ya bu çalan düdük
kaç mı diyorlar bana
kaç kez kaçtım kendimden
şimdi burdayım
şu köşe başında
kaderimle başbaşayım.
”12.12.20/16.29/Ctesi/NEJDETÎ
Rütben yok dediler
Rütben yok dediler
mır mır etti kediler
kokmuş et çengelde
kasap şöhret dediler
dediler de dediler
mır mır etti kediler
yunus hep dillerde
yunusa kefen biçtiler
vargit yunus bu iller
sana mır mır dediler.”
NEJDETÎ/12.12.20/16.26/Ctesi