Haluk Bulutoğlu
Merhabalar öncelikle buraya hoş geldiniz. Biz Evrim yazılım olarak 1993 yılında kurulduk. Ben Şişecam’da bilgi işlem müdür yardımcısı iken ayrıldım ve bu sektöre yazılım yapmaya başladık. Tabi sektörü bilmiyorduk. O zaman Nejdet bey vardı inancın başında. Ve Metin Bey vardı. Onunla birlikte inanın ihracatı ithalatı adım adım öğrenerek. Bu işe başladık. 93 yılıydı ve o yıldan beride çalışıyoruz.
Uzun ömürlü ve inşallah bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Biz bu sektörde çalışırken. Bu kongrenin de amacı nedir üretim yapmak. Yaptığın üretimi de ihraç etmek. evrim yazılım olarak tamam şu an ihracat hedefimiz yok ama en önemli hedefimiz nedir biliyor musunuz. Dışarıdan gelen yazılımı en aza indirmek. Yani bunu içeride karşılamak. Böylece paramızın dışarıya gitmesini engellemek içeride üretilen yazılımların kullanılmasını sağlamak. Bizim ilk hedefimiz bu . Bundan sonra da inşallah bunu yapıp. İnşallah söyledim ama bu inşallah gerçekten şey anlamında değil hedef gerçekten Akıllı inşallah. Alıştığımız için belki bunu kullanıyorum ama gerçekten bunu yapabilmek.
Yazılım sektöründe dışarıya giden para çok önemli bir paradır. Bu paranın biz bir kısmını içeride tutabilirsek dış açıkta önemli bir kısmını karşılamış ve engellemiş olacağız. Paranın yurtta kalmasını sağlayacağız ve en önemlisi de yetişmiş eleman gücümüzü sağlayacağız. Yani bir şeyi üretmek, tamam makinayı alır üretirsin. Ama yazılımda bu böyle değildir. Makineyi ona programı yazabilmek ancak ve ancak bilgi ile olur. Bu açıdan biz bunun için uğraşıyoruz. Bunun gayreti içindeyiz. Ve kendi kaynaklarımızla geliştiriyoruz. Yine 97-98 de gümrükler otomasyona geçtiğinde. Fransa’dan bilgi sistemi getirildi ve gümrükte kullanılmaya başlandı. Bize bu sistemle entegre olan sistemi empoze etmeye başladılar.
Yine bu sistemin bir parçası olarak bize bunu kullanırsan gümrükle entegre olacaksınız denildi. O da Fransa ‘ dan gelmişti. Biz buna hayır dedik. Biz bunu kendimiz geliştiririz dedik. Ve bunu yaptık. Bunu yaparken de çokta ucuza getirdik. Ucuza ürettiğimiz içinde bu hale geldik. Evrimde bu şekilde gelişti. Biz bunun gayreti içinde olacağız. Ben sunacaktım. Tabi Nejdet beydeki gibi genç lere şans vermek için. Ben artık 61 yaşındayım. Teknoloji çok hızla ilerliyor. Yeni teknolojiyi bilen gençlere bu ufku açmamız çok önemli çünkü devamlılık çok önemli. O açıdan genel müdür yardımcım Sedat cengiz beyi takdim ediyorum.
Sedat Cengiz
Teşekkür ederim Ben Sedat Cengiz. Dış ticaret yazılımları geliştiren şirketimiz de 15 yıldır çalışıyorum. Bu süre zarfında hemen hemen şirketin bütün departmanların da görev aldım. Şu anda da genel müdür yardımcısı olarak halen görevime devam etmekteyim. Öncelik bana bu fırsatı tanıdığı için genel müdürüm sayın Haluk Bulutoğlu’na ve İnanç gruba çok teşekkür ediyorum. Evrim yazılım kimdir aslında biraz onunla başlayalım. Çünkü bizim yaptığımız iş blockchain teknolojisi ile doğrudan ilişkili. O yüzden kısaca bundan bahsetmek istiyorum.
Dış ticaret süreçleri çok karmaşık bir süreçler. İçerisinde birçok paydaş var. Bunlar ithalatçılar, ihracatçılar, gümrük , nakliyeci ve antrepolar, limanlar gibi bir çok paydaş söz konusu. Ve her biri arasında da. Çeşitli evrak, veri ve ödeme akışı söz konusu oluyor. İşte bu veri ve ödeme akışını takip eden süreçlerini yöneten yazılımları biz üretiyoruz. Aynı şekilde gümrük sistemleri ile de entegre olan, birkaç yazılımcıdan bir tanesiyiz. Türkiye’nin dış ticaretinin yaklaşık olarak %97 lik kısmı , bizim gibi yazılımlar üzerinden gerçekleşiyor. Bu anlamda aslında önemli bir görevimiz ve konumumuz var. Blockchain nedir, biraz ondan bahsedeceğim. Önce aslında güncel sistem nedir ona bakacağız. İki kişi arasında ki alışverişi sağlamak için. Günümüz de aracı kurumlara ihtiyaç var.
Bunlar neler işte bankalar, transferleri gerçekleştirmek için finans kuruluşları. Noterler alım satımları gerçekleştirmek için. Yine uyuşmazlık durumun da Mahkemeler gibi çeşitli aracılara ihtiyaç vardır. Aslında bu blockchain teknolojii ile birlikte bunlar ortadan kalkıyor. Yani blockchain teknolojisi bir kurum bir şirket değil. Özgün bir teknoloji. Varolan yapıda aracı kurumların olması aslında süreçleri bir yandan hantallaştırıyor. Yani yavaşlatıyor yapılan işlemleri. Çünkü her birinin kendi içinde veri alışverişi var, ödeme akışı var. Dolayısı ile de bu süreçler yavaş işliyor bazen günler bile sürebiliyor. Bunun haricinde aracı kurumların bize sağlayabildiği tek şey güven oluyor. Çünkü bu güven sayesinde işlemler gerçekleşiyor. Bunun dışında veriler genelde dışarıya kapalı oluyor. Herkesin kendi sisteminde oluyor.
Blockchain ise aslında aracı kurumları ortadan kaldırmayı vadediyor. Ticaretin yapılma şeklini değiştirmek anlamına geliyor. Aslında aracı kurumların olmadığı tüm işlemlerin tek bir kayıt defterinde tutulduğu, izlenebildiği şeffaf hale geldiği bir kayıt teknolojisi blockhain teknolojisi. Ve üzerindeki bilgiler değiştirilemez bilgiler. Oraya bir veri kaydedildiğin de değiştirilemiyor ve geriye dönük silinemiyor. Böyle bir yapısı var ve bu teknolojiyi aslında var eden şey kullanıcıları. Yani insanlar. Eğer kullanıcıları olmazsa böyle bir teknolojide söz konusu olamaz. Aracıların yarattığını aslında tek başına sistem sağlayabiliyor. Blockchain kullanılarak yapılan aslında çok yaygın bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum. Şimdi burada ilk birinci kısımda A kullanıcısından B kullanıcısına bir para göndermek isteniyor.
İkinci kısımda A ve B arasında bir işlem yaratılıyor. Üçüncü kısımda ise bu yapılan işlem blockchain ağında yorumlanıyor. Şurda gördüğünüz soru işareti olan kısımlar ağdaki kullanıcılar. Dördüncü kısımda ise işlem bir blok halinde sisteme kaydediliyor. Daha sonra da ağdaki diğer kullanıcılar bu blokları onaylıyor. Yani bu işlemin doğruluğunu teyit ediyorlar. Sistemdeki en önemli şeylerden bir tanesi. Girilen verilerin doğruluğunu, ağdaki çoğunluk tarafından onaylanması ile gerçekleşiyor. Ve bu yapıda zincire eklenmiş oluyor doğrulandıktan sonra. Daha sonra da para transferi yedinci adım da yapılıyor. Bu nokta da aslında gördüğünüz gibi bir aracı olmadan para transferi A ile B arasında gerçekleşmiş oluyor. Blockchaini aslında blockchain yapan birkaç tane enstrüman var. Bunlardan bir tanesi insanlar dedik. Diğer bir enstrümanda kripto. Kriptolar burdaki verilerin güvenliğini sağlayan bloklar. Bir diğeri de akıllı sözleşmeler. Şimdi kriptolarda şöyle bir şifreler görüyorsunuz. 1 2 3 4 5 şeklinde şifreler var sonra devam ediyor. Şimdi bu şifreler günümüz teknolojileri ile 4 haneli rakamdan oluşan bir şifre 1 saniyenin altında bir zamanda kırılıyor. Hayatımızda 4 haneli şifre çok fazla var. Kartlarımız vesaire… bu biraz daha arttığında 6 haneli olduğunda 2 dakikaya kadar artıyor. İçerisinde harf de barındırıyorsa 3 saat oluyor.
Harf ve rakam birlikte ise 2 gün sürüyor bunun kırılabilmesi. Ama blockchain deki kaydın şifresinin kırılması yüzlerce gün sürüyor. Çünkü burdaki kriptolu yapı. Bu yapıda şifrelerin kırılması günümüz teknolojileri ile çok zor. Blockchainin bir diğer önemli kısmı da akıllı sözleşmeler. Şimdi günümüzde ticaret yapılırken, veya bir alışveriş sırasın da muhakkak çeşitli sözleşmeler yapıyoruz. İşte bu sözleşmeler neyi belirliyor. Ödemenin vadesini belirliyor. Yapılacak işlemin süresini belirliyor. Servis sürelerini belirliyor. Fakat bu sözleşmelere uyulmasa bile zaman zaman esnetilebiliyor. Belki farkında bile olmuyoruz bu sürelerin dışında çıkılabiliyor ödeme vadeleri aksayabiliyor. İyi niyet çerçevesinde aslında bu sapmaların üzerinde çok fazla durulmuyor. Fakat blockchain üzerinde yapılan akıllı sözleşmelerde kayıtlar kesin oluyor yani sözleşme kuralları sisteme tanıtılıyor. Artık sistem yönetiyor. Bu sayede yapılan işlem eğer akıllı sözleşmeye uygunsa yapılabiliyor.
Eğer değilse o işlem gerçekleşmiyor. Şöyle bir örnek verebiliriz buna ; blockchain üzerinden bir daire satın alındığında yapılan o işlemin tapu devri bile gerçekleşmiş oluyor. Yani bu ne demek , şu anda günümüz de bir alım satım yaptığımız da onun ne kadar sürdüğünü düşünebiliyor musunuz bir gün belki iki gün zaman harcanıyor. Oysaki bura da akıllı sözleşmeler tanımlandıktan sonra , alım satım işlemi gerçekleştiği anda tapu devride gerçekleşiyor. Eğer yapılan işlem tanımlı akıllı sözleşmeye uymuyorsa sistem yapılan işlemi reddediyor. Aslında iki tarafında güvenliğini sağlıyor. Sözleşmeye uygun bir durum yoksa taraflardan biri bu işi yapmaktan vazgeçti ise sistem parasını geri iade ediyor. Ve bunun güvenliğini sağlayanda aslında bu teknoloji. Tabii bu teknolojiyi anlatırken eksikleri de yok değil aslında. Bunlardan bir tanesi de güncelleme maliyeti . ne demek biraz önce de bir akıllı kontrattan bahsettik. Bu sözleşmeler buraya tanımlandıktan sonra, artık değiştirilemiyor ve silinemiyor. Eğer işlemde bir değişiklik varsa yeni bir sözleşme tanıtılması gerekiyor.
Bizim sektörümüz gibi dinamik bir sektörde, sürekli bir şeylerin değiştiği bir sektörde isek yani gün aşırı vergilerin değiştiğini görüyoruz mesela. Böyle bir sektörde aslında bunu yönetmek biraz zor olabilir. Çünkü her defasında yeni bir sözleşme tanıtmak gerekeceği için aslında o sözleşmeyi tanıtmak ta bir maliyet zaman anlamın da. Kullanıcısıyla var olan bir sistem, ne kadar katılım olursa bu sisteme o kadar yararı görülüyor. Bu sistemde biraz önce ne demiştik çoğunluğun onayı ile aslında doğruluğun onayı kabul edilebiliyor. Bir aracı kurum bunu doğrulamıyor aslında. Çoğunluk örneğin burada ki insanların çoğunluğu bir şeyin doğru olduğunu söylüyorsa. Doğru kabul ediliyor. Bu arada networkteki kullanıcılara Madenci deniyor. Bu madencilerin %81 i şu anda Çin’de. Yani madencilerin çoğunluğunu oluşturan topluluk şu anda Çin’de. Diğerleri de diğer ülkelere dağılıyor. Dolayısı ile çoğunluk bir nokta da bunu manipüle edebilir aslında. Ve bir diğer handikapı da aslında elektrik ihtiyacı. Bu ne demek elektrik sarfiyatı yüksek oluyor. Çünkü burada yapılan bir işlem bütün kullanıcılar tarafından görülebiliyor. Kopyalanıyor her birine. Ağdakiler tarafından onaylandığı için çok yaygın dağılıyor. O açıdan da elektrik tüketimi artmış oluyor, bir diğer handikapı da bu. Peki blockchain tedarik zincirinde nasıl kullanılabilir.
Tedarik zinciri dediğimiz aslında en kısa tanımı ile. Müşterilere sunulacak ürünlerin yada hizmetleri oluşturacak girdilerin süreçleri diyebiliriz. Blockchain hayatımıza girdiğinde kattığı şey güven olacaktır. Biraz önce de söylemiştim güvene olan ihtiyacı en aza indiriyor. Çünkü zaten şartlar üzerinde gerçekleştiği için. İnsanların alışveriş sırasında birbirine olan güven ihtiyacını ortadan kaldırmış oluyor. Tedarik zincirinde bir çok paydaş var. Biraz önce saydım ithalatçılar ihracatçılar. İthalatçının bankası var. Gümrük var nakliye şirketleri var. Liman işletmeleri var. Antrepolar var. Devlet kurumları var. Bu paydaşların her birine yapılan işlemler ayrı ayrı kaydediliyor. Her birinin bir kayıt defteri var. Ve bütün yapılan işlemler her birinde ayrı ayrı kaydediliyor. Ve bir evrak transferi de söz konusu. Bir siparişi geçtiğimiz de şu anda o siparişin ne kadar süre de teslim edileceğini tahmin edemiyoruz. Ne kadar miktarda geleceği de aslında bir muamma. Bu soruların cevabını bilmemekte neyi doğuruyor. Tereddütü yani güvenememeyi doğuruyor. Bu belirsizliklerin ortaya çıkardığı bir başka şeyde özellikle yaş sebze meyve işlemlerinde maliyetleri sürekli arttırıyor belirsizlikler. Tedarikçiler ihtiyacından fazla stok tutmak zorunda kalıyor. Müşterilerine mahcup olmamak için daha fazla sipariş vermek zorunda kalıyorlar. Bu gibi durumlar söz konusu. Bozulabilir ürünlerde özellikle. Çok yararı olan bir sistem aslında. Çünkü uçtan uca takibi şeffaf bir şekilde sağlıyor. Burada ki verilerin doğruluğu kanıtlanmış veriler aslında. Ve sırası gelen tedarikçi kendi sırası geldiğinde işlemini yapıyor. Dolayısıyla da aracılar olmadan.
Hızlı bir şekilde akıllı kontratlarla sırası gelen sırasını bildiği için sırası ile işlemler yürüyor. Şimdi öyle işlemler oluyor ki Türkiye’ye gelen ithalatlar da bazen birkaç kurumdan birden onay alınması gerekiyor. İşte sanayi bakanlığı var Tarım bakanlığı var başka bakanlıklar var. Bunların her birinden ayrı ayrı onay almak gerekiyor. Bunlar da aslında maliyeti arttırıyor süreyi uzatıyor. Ciddi anlamda da verimsizlik ortaya çıkmış oluyor. Bütün bu işlemleri taraflara şeffaf bir şekilde gösteren ve geriye dönük olarak girilen kayıtların değiştirilemez olduğunu gösteren. Bürokrasinin ve hataların mümkün olduğu kadar aza indirildiği en önemli şeylerden bir tanesi de aslında bürokrasinin ve hataların aslında azalması. Bu iş için yapılan aslında emek ve zamandan da sağlanan tasarrufu eklediğiniz de bu teknolojiyi uygulamak aslında tek başına bir gerekçe olabilir. Tabi ki bu teknolojiyi uygulamak içinde biraz önce bahsettiğim gibi insanlara ihtiyaç var. Bu teknolojinin adını duyurup yaygınlaşması çok önemli. Şu anda çeşitli yerlerde deneniyor.
Bazı ülkelerde ve şirketlerde hatta bu teknoloji üzerinde oy verme işlemi yapılan ülkeler bile var. Yani o organizasyonu da hayal edebiliyor musunuz. Oy verme işlemi sırasında yapılan büyük bir organizasyon var işte okullar sıralar ve benzeri oysa ki blockchain teknolojisinde biraz önce bahsetmiştik veriler kırılamıyor ve güvenli oy verme işlemini tek bir tuşla yapabiliyor. Bu sistemle ilgili örnek çalışmalar artmaya başladıkça daha fazla yaygınlaşmaya başladıkça, sistem kabul görmeye başladıkça kullanılabilirliği ve faydası ortaya çıkacaktır. Tabiki bunun için insanların bunu kullanmak istemesi değil hükümetlerinde bir insiyatif alarak buna yönelik kanunlar çıkarması ile belki sistem daha kullanışlı bir hale getirebilir.