Davet edildiği yerlere giderdi. Bahane üretmezdi. Çok para kazanması gerekiyordu. Herhangi bir becerisi yoktu. Sadece tanrı'nın kendisine verdiği vücudu vardı. O bir eşya gibiydi. Üzerinde renk renk, çeşit çeşit elbiseler deneniyordu. İki kavramı çocukluğundan bu yana tartışıyordu. Defile ve Define!.. N ve L harfleri ile bir kelime nasıl da anlam değiştiriyordu. Hayretler içinde kalıyordu. 60 dakikada 20 elbise giyip ve çıkardığını hatırlıyordu. Bazı durumlarda kendini sirklerdeki cambazlara benzetiyordu. Çok iyi biliyordu? Erkek izleyiciler elbiselere bakmak için gelmiyordu. Vücudunu izliyorlardı. Sonra menejeri ile hakkında fiskos'lar yapıyorlardı. Yani bir dolap dönüyordu!..
Bayılacağı anların olduğunu hatırladıkça "ekmek parası" diyerek teselli buluyordu. Her insanın dilinde; "Ekmek parası." Davetler şehirlerarası olduğunda, herşey özel icra edilirdi. Havaalanında kurumun başındaki insan, özel aracı ile almaya gelirdi. Şehrin en seçkin yerinde yorgunluk kahvesi içilirdi. Defile'den sonra kalınacak otel ve proğram arz edilirdi. Kurumun başı, huzurunda ayak olurdu. O hep şöyle düşünürdü; "Bu adam kendi karısına bana yaptığını yapıyormudur?" Hissediyordu. Çünkü, kendisini izleyen erkekler, akşam evlerinde karıları ile kavga ediyordu. Kavga konusu; fazla kilolar ve deforme vücutlar. Erkekler bu hususta bencildi ve acımasızdı. Kendilerini aynada görmezdi.  Aç gözlerin önünde açılıyordu. Oysa o, defilede değildi. Vücudu orada, beyni dışarıda o adama takılmıştı. Güzel giyimli, boylu poslu adam salonda neler anlatmıştı?Vali ve Müdürlerde konuşmuştu. Hiç etkilenmemişti. Kendisi için dışarıda Limuzin bekletiyorlardı. Düşündü, herhalde o adam için helikopter getirmişlerdir. Merak etti. Camdan dışarı baktı. O adam, sokakta volta atıyordu. Belli!.. Araç bekliyordu. Kurumun başı kendisinin etrafında pervane olurken, o adam bir başına bırakılmıştı. "Bakacağız, bekleyin" diyorlardı. Koştu, çılgınlar gibi. Merdivenlerden uçarak iniyordu. Üstbaşına aldırış etmeden adeta uçuyordu. Limuzinin kapısını sert bir şekilde açtı. Şöförü sürüklercesine aşağı indirdi. Direksiyona geçti. O adama yetişecekti. Yakaladı. Zınk diye durdu. İndi ve arka sağ kapıyı açarak; "Buyrun efendim" dedi
Joomla Template - by Joomlage.com